Hoş geldiniz, hoşluklar getirdiniz, Yüreği sevgiye damlayan, güzel yürekli tüm damlalar…
Sosyal Medya Sayfalarım
Gönül kapımızı tıklatanlar
- 516.965 tıklama
-
Diğer 1.066 aboneye katılın
- Follow Damladan, Ummana… Mustafa Murat GÜNGÖR Şiirleri on WordPress.com
Son Yorumlar
CARMEN için mmuratgungor CARMEN için mmuratgungor CARMEN için Alev Abla CARMEN için Alev Abla Bu gün günlerden Behçet Necati… için Alev Abla Düştüğünde için mmuratgungor Düştüğünde için Alev Abla İyi İnsan için mmuratgungor İyi İnsan için mmuratgungor İyi İnsan için oguzsuzen Arşivler
- Mayıs 2023 (1)
- Nisan 2023 (5)
- Mart 2023 (2)
- Şubat 2023 (2)
- Ocak 2023 (5)
- Aralık 2022 (5)
- Kasım 2022 (5)
- Ekim 2022 (5)
- Eylül 2022 (4)
- Ağustos 2022 (4)
- Temmuz 2022 (4)
- Haziran 2022 (6)
- Mayıs 2022 (5)
- Nisan 2022 (8)
- Mart 2022 (8)
- Şubat 2022 (6)
- Ocak 2022 (8)
- Aralık 2021 (7)
- Kasım 2021 (10)
- Ekim 2021 (5)
- Eylül 2021 (9)
- Ağustos 2021 (5)
- Temmuz 2021 (7)
- Haziran 2021 (9)
- Mayıs 2021 (11)
- Nisan 2021 (11)
- Mart 2021 (10)
- Şubat 2021 (10)
- Ocak 2021 (7)
- Aralık 2020 (8)
- Kasım 2020 (7)
- Ekim 2020 (5)
- Eylül 2020 (8)
- Ağustos 2020 (9)
- Temmuz 2020 (12)
- Haziran 2020 (8)
- Mayıs 2020 (16)
- Nisan 2020 (13)
- Mart 2020 (8)
- Şubat 2020 (8)
- Ocak 2020 (4)
- Aralık 2019 (4)
- Kasım 2019 (4)
- Ekim 2019 (6)
- Eylül 2019 (6)
- Ağustos 2019 (4)
- Temmuz 2019 (9)
- Haziran 2019 (4)
- Mayıs 2019 (4)
- Nisan 2019 (1)
- Mart 2019 (4)
- Şubat 2019 (3)
- Ocak 2019 (6)
- Aralık 2018 (15)
- Kasım 2018 (11)
- Ekim 2018 (7)
- Eylül 2018 (14)
- Ağustos 2018 (7)
- Temmuz 2018 (7)
- Haziran 2018 (9)
- Mayıs 2018 (4)
- Nisan 2018 (2)
- Mart 2018 (1)
- Şubat 2018 (2)
- Ocak 2018 (4)
- Aralık 2017 (6)
- Kasım 2017 (6)
- Ekim 2017 (12)
- Eylül 2017 (7)
- Ağustos 2017 (3)
- Temmuz 2017 (7)
- Haziran 2017 (9)
- Mayıs 2017 (9)
- Nisan 2017 (6)
- Mart 2017 (9)
- Şubat 2017 (5)
- Ocak 2017 (5)
- Aralık 2016 (16)
- Kasım 2016 (13)
- Ekim 2016 (14)
- Eylül 2016 (12)
- Ağustos 2016 (11)
- Temmuz 2016 (11)
- Haziran 2016 (17)
- Mayıs 2016 (23)
- Nisan 2016 (26)
- Mart 2016 (9)
- Şubat 2016 (12)
- Ocak 2016 (8)
- Aralık 2015 (14)
- Kasım 2015 (12)
- Ekim 2015 (16)
- Eylül 2015 (11)
- Ağustos 2015 (27)
- Temmuz 2015 (34)
- Haziran 2015 (28)
- Mayıs 2015 (29)
- Nisan 2015 (30)
- Mart 2015 (39)
- Şubat 2015 (27)
- Ocak 2015 (14)
- Aralık 2014 (23)
- Kasım 2014 (22)
- Ekim 2014 (21)
- Eylül 2014 (19)
- Ağustos 2014 (63)
- Temmuz 2014 (72)
- Haziran 2014 (30)
İnsan masal oluyordu günün birinde kiminin hayal meyal hatırladığı, kiminin kör kütük unuttuğu…
Category Archives: TASAVVUF
Mevlana Pişmanlık
Pişman olmayı kendine âdet edinirsen, Boyuna pişman olur durursun! Nihayet bu pişmanlığa da, Daha ziyade pişman olursun! Ömrünün yarısı perişanlıkla geçer, Öbür yarısı da pişmanlıkla heder olur gider! Bu fikri, bu pişmanlığı terk et de, Daha iyi bir hâl, daha … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Ara, Öbür yarısı, Ömrünün, âdet edinirsen, bir dost, bir hâl, bir iş, Boyuna, Bu, Bu fikri, bu pişmanlığı, Daha iyi, Daha ziyade, durursun, Geçer, Gider, Hz. Mevlana, Kendine, Nihayet, olur, olursun, perişanlıkla, Pişman, Pişman olmayı, pişmanlıkla heder olur, pişmanlığa, TASAVVUF, terk et, yarısı ile etiketlendi
3 Yorum
Şems-i Tebrizi Hakikati Göremiyorsun
BEN perdesinden, kurtulmadan, Sen Hakikati göremezsin, Bulamazsın kendini gerçekten… Mustafa Murat Güngör 06.05.2017
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
ayrım yapıyorsan, Ben perdesinden, berraklaşmamış, bitmemiş, boyun eğiyorsun, boyutlanmasına, Bulamazsın, Düşüncelerin, demekten, demektir, demektir. Eğer hala, demektir. Eğer hala kınıyorsan, demektir.BEN, Dizginlerin, engel oluyorsun, Eğer, Gönül evinin, göremezsin, göremiyorsun, Gerçekten, Hakikati, Hala, Hala akıl, karşılıksız sevmiyor, Kendin ile olan kavgan, Kendini, kullanıyor, kurtulmadan, kırılıyorsan, kızıyorsan, mantığını, nefsinin elinde, pekişmemiş, Sen, sen bu esarete, sevginde, Sevginin, TASAVVUF, tuğlaları, vazgeçmiyorsan, Yeterince, ŞEMS DER Kİ, Şems-i Tebrizi, ŞİKAYET ediyorsan, İçindeki ile etiketlendi
2 Yorum
N’EYLERSİN EY GAFİL DÜNYA MALINI – YUNUS EMRE
N’eylersin ey gafil dünya malını? Yiyeceğin hiç fikrine düşmez mi? Bin yıl ömür sürsen bir gün ölürsün, Öleceğin hiç fikrine düşmez mi? Gine aklar düştü siyah saçına, Ölmeden tövbe et gizli suçuna. Kara yer altında kabrin içine, Gireceğin hiç … Okumaya devam et
YUNUS EMRE içinde yayınlandı
Bilesin dünyanın öte yanını, Bozulmaz Mevlâ'nın yazdığı yazı., Ettin mi dünyada bir iyi fikir?, Gine aklar düştü siyah saçına, N'eylersin ey gafil dünya malını?, Niçin dinlemezsin âlimler sözün?, TASAVVUF, YUNUS EMRE, Yunus Emre eydür: Eyle niyazı, İşte geldin gördün bu dünya fena ile etiketlendi
N’EYLERSİN EY GAFİL DÜNYA MALINI – YUNUS EMRE için yorumlar kapalı
Hz. Mevlana Sen Çiçek Ol
“Sen çiçek olup etrafa, Gülücükler saçmaya Söz ver. Toprak olup, Seni başının üstünde, Taşıyan bulunur…” Hz. Mevlana İnsan, kendi çorak toprağından, güzel bir sevgi çiçeği çıkartabilmeli, o çiçeği, layık olan, bir başka toprağa ekmeli,o toprak, kendinde çoğaltıp o çiçeği, sevginin … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
ama her kişi, Ancak, ayrık otudur, çevirmeli, çiçek olup, çorak toprağını, çoğaltıp, çıkartabilmeli, başının üstünde, biçilen, Bir, Bir bahçeye, bir başka toprağa, bir toprağa çevirmeli, bulunur, Değil, ekilip, ekmeli, emek ve sevgi, etrafa, evvelce, Gülücükler, Güzel, hakim olduğu, Hz. Mevlana, Kendi, kendi çorak toprağından, kendinde, layık olan, o çiçeği, o toprak, saçmaya, Söz, Sen, Sen çiçek olup, Seni, sevgi çiçekleri, sevgi çiçeği, Sevginin, TASAVVUF, Taşıyan, Toprak olup, ve illaki, Ver, verimli, vermeden, yetiştirebileceği., zira çorak ve bakımsız toprakta, İnsan ile etiketlendi
Hz. Mevlana Sen Çiçek Ol için yorumlar kapalı
Buda Geçer Yahu
Biraz uzun bir hikaye ama okumaya değer, vaktiniz varsa tavsiye ederim dostlar… Bu Da Geçer Ya Hû Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır.Karşısına çıkanlara kendisine yardım edecek,yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar.Köylüler kendilerinin … Okumaya devam et
TASAVVUF HİKAYELERİ içinde yayınlandı
Çare, Çaresizlik, Üflemek, Buda geçer yahu, Düşünür, Düşünmek, Dert, Derviş, Durum, Eksiklik, Farkına varmak, Fazlalık, Geçici, Halife, Hayat, Hüzün, Keder, Kısadan hisse, Mutluluk, Nefes, ruh, Sade, Sultan, TASAVVUF, TASAVVUF HİKAYELERİ, Yaratan, Yaşamak, Yüzük, Zaman, İnsan ile etiketlendi
8 Yorum
Hz. Mevlana hiçbir mal sizin değil
Sevgi, dostluk ve muhabbetle, Yaşamak varken mutluluk içinde, Bu hır gür, bu aç gözlülük, bu doymazlık niye… Mustafa Murat Güngör 04.09.2016
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Bu, bu aç gözlülük, bu doymazlık, Dostluk, Gür, Hiçbir can, Hiçbir mal, Hz. Mevlana, hır, Mevlana Celaleddin-i Rumi, muhabbetle, Mutluluk, neyi bölüşemiyorsunuz, Niye, niye dövüşüyorsunuz, Sevgi, sizin değil, TASAVVUF, varken, Yaşamak, İçinde ile etiketlendi
Hz. Mevlana hiçbir mal sizin değil için yorumlar kapalı
Mevlana Nefsin Ejderhadır
Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır. Hz.Mevlana
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Çıkar, Öldü sanma, bitince, düşmediği için, dertsizken de, ejderhadır, eline, Fırsat, Hüner, Hemen, Hz.Mevlana, Mevlana, nefsi, Nefsin, TASAVVUF, tutmadadır, uykuda, uykuya dalar o. Dertten, uyur. Derdin ile etiketlendi
Mevlana Nefsin Ejderhadır için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Gölgeyi Işık Sanmak
Bil ki; güneşe bakmaya cesareti olmayan, Gölgede kalmaya, gölgeyi ışık sanmaya mahkumdur. Şems-i Tebrizi Her insan gördüğü kadar sanır dünyayı ve gördüğü kadar tanır. Bundan sebep, kendine şans tanımaz, sınırlar koyar ve yeniliklere kapatırsa gözünü, göreceği tek şey, daha önce … Okumaya devam et
TASAVVUF, ŞEMS-İ TEBRİZİ, ŞİİR içinde yayınlandı
Öğrenmek, Bakmak, Bilmek, Cesaret, Daraltmak, Dünya, Gölge, Güneş, Işık, Kabuk, Kalmak, Mahkum, Sanmak, Tanımak, TASAVVUF, Yenilik yapmak, Şans, Şans tanımak, Şans vermek, Şems-i Tebrizi, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Gölgeyi Işık Sanmak için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Her Sabah
Hayyam derki, her sabah, hayatı sona yaklaştıran, bir hırsız gibidir, doğduğun andan itibaren, uyandığın her yeni sabah, yaşamından bir gün daha eksiltir, buna göre davran, günlerini iyi ve faydalı geçir, hayatı kendin ve etrafındaki insanlar için daha yaşanır, daha güzel … Okumaya devam et
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Ömür, Ömer Hayyam, Dostluk, Doğmak, Eksilmek, El, Fener, Gün doğmak, Hayyam Dörtlükler, Hayyam rubailer, Hırsız, Muhabbet, Sabah, Sevi, Son, TASAVVUF, Yaklaştırmak, Şafak ile etiketlendi
Ömer Hayyam Her Sabah için yorumlar kapalı
Mevlana Ne Arıyorsan Sen O’sun
Can konağını aramadaysan, cansın; Bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin, Bir damla su arıyorsan susun, Zulmün peşindeysen zalimsin, Aşkı arıyorsan aşıksın, Gönlün neye kapılmışsa O’sun sen. Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir: Neyi arıyorsan O’sun sen. Mevlana İnsan neyi ararsa, onu … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA, MAKALE, TASAVVUF içinde yayınlandı
Aramak, Aşk, Aşkı arıyorsan, aşıksın, Üflenmek, Bir damla su, Bir lokma ekmek, Bulmak, Can, Can konağını, cansın, Dünay, Dostluk, ekmeksin, Gönderiliş amacı, Gönlü tanımak, Gönlün neye kapılmışsa, Hz. Mevlana, işi biliyorsun demektir, Kendini tanımak, Mevlana, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Muhabbet, Neyi arıyorsan O’sun sen, O’sun sen, Saklı olmak, Sevgi, Sevginin Kaynağı, susun, Tanımak, TASAVVUF, Tek ve yegane, Ulaşmak, Unutmak, zalimsin, Zulmün peşindeysen, Şu nükteyi biliyorsan, İlahi, İlahi ve sonsuz, İnsan ile etiketlendi
Mevlana Ne Arıyorsan Sen O’sun için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Ne diye böbürlenip duruyorsun
Ne diye böbürlenip duruyorsun ! Doğumun bir damla su, Ölümün bir avuç toprak değil mi…? Şems-i Tebrizi Yer yüzünde, güzelliğine veya zenginliğine güvenip de, kibirle dolaşıp, kendinden gayrısını değersiz gören, kıran, inciten, önemsiz hissettiren, kendini beğenmiş şaşkınlara gelsin bu … Okumaya devam et
TASAVVUF, ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Avuç, Ölüm, Önemsiz hissettirmek, Böbürlenip durmak, Böbürlenmek, Değersiz görmek, Dolaşmak, Doğum, Güzellik, Hatırlatma, Kendini beğenmiş, Kibir, Kırmak, Kıvılcım, Nokta, Sivilce, Su, TASAVVUF, toprak, Yeryüzü, Yetmek, Zenginlik, Şaşkın, Şems-i Tebrizi, İncitmek ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Ne diye böbürlenip duruyorsun için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Kalpmidir İnsana Sev Diyen
Kalp midir insana sev diyen, Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; Bi muma ateş olmak mı, Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?” – Şems-i Tebrizi
TASAVVUF, ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Ateş, Dokunmak, Kalp, Kalp midir insana sevdiyen, Körüklemek, Mum, Muma ateş olmak, Sahi, Sev, Sevmek, TASAVVUF, Yalnızlık, Yayan ateş, Şems-i Tebrizi, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Kalpmidir İnsana Sev Diyen için yorumlar kapalı
Mevlana Üzülme
“Üzülme! İstediğin bir şey olmuyorsa, ya daha iyisi olacağı içindir ya da gerçekten de olmaması gerektiği için…” Hz.Mevlana
HZ.MEVLANA, TASAVVUF içinde yayınlandı
Üzülmek, Daha iyisi, Gerçek, Gerekmek, Hz. Mevlana, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Olmak, TASAVVUF, İstediği olmamak, İstemek, İyi ile etiketlendi
Mevlana Üzülme için yorumlar kapalı
Mevlana Ey Can
Ey Can; Hiç Kimseye, Hak Ettiğinden Fazla Değer Verme; Ya Onu Kaybedersin Ya da Kendini Mahvedersin…” [Hz.Mevlana]
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Değer, Değer vermek, Ey can, Fazla, Hak etmek, Hak ettiğinden fazla değer vbermek, Hz. Mevlana, Kaybetmek, Kendi, Kendini, Kimse, Mahvetmek, Mevlana Celaleddin-i Rumi, TASAVVUF, Vermek ile etiketlendi
Mevlana Ey Can için yorumlar kapalı
Mevlana Sakın Acında Kaybolma
Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak. MEVLÂNA
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Acı, Çekmek, Bil, Derman, Derman olmak, Götürmek, Gün, Hz. Mevlana, Kalp, Kaybolmak, Mevlana Celaleddin-i Rumi, ruh, Sevgili, TASAVVUF, Taşımak ile etiketlendi
Mevlana Sakın Acında Kaybolma için yorumlar kapalı
Mevlana Ben Kimim
Ben kimim. Beni söylediklerimde arama. Ben söylemediklerimde gizliyim Görmediğin koskoca derya gönlümdür. Gördüğün sahil ise dilim. Kıyılarıma vuran dalgalarıma şaşma. Onlar Aşk’tan gel-git’ im. Beni mecnundan Leyla’dan sorma. Ben yalnız Mevla’dan bir izim. Hz. Mevlana
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Aşk, Ben, Dalga, Derya, Dil, Gönül, Görmek, Görmemek, Gel-git, Hz.Mevlana, Kimim, Kıyı, Leyla, Leyla ve mecnun, Mecnun, Mevla, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Sahil, Söylediklerimde arama, Söylemediklerimde gizliyim, TASAVVUF, Vurmak, Yalnız, Şaşmak, İz ile etiketlendi
4 Yorum
Şems-i Tebrizi Derin Denizler
Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her sey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli. Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Anlamak, Coşturmak, Deniz, Derin, Derin sevdalar, En hafif rüzgar, Esrarengiz, Hafif, Heybet, Rüzgar, Susmak, Sığ sular, TASAVVUF, Şems-i Tebrizi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Derin Denizler için yorumlar kapalı
Mevlana Her Yerde Olmak
Her Yerde Olmak Gibi Bir Duan Varsa, Gönüllere Gir; Çünkü Sevenler, Sevdiklerini Gönüllerinde Taşırlar. Hz. Mevlana
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Dua, Gönül, Gönüllerde olmak, Gönle girmek, Gir, Her yerde olmak, Hz. Mevlana, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Sevdiklerimiz, Sevmek, Taşımak, Var ile etiketlendi
Mevlana Her Yerde Olmak için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Gülü Dikeniyle
Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir. Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Önemli, Dert, Diken, Dost, Gül, Güzel, Gece, Gizem, Sevbilmek, Sevmek, TASAVVUF, Şems Güzel sözler, Şems-i Tebrizi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Gülü Dikeniyle için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Dost Tatlı Dilli Olur
Diyorlar ki Dost acı söyler. Acıyı söyleyene Dost denilmez ki Seni sevmeyen acı söyler. Dostun sana söyleyeceği, acı dahi olsa, Senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler. Şems-i Tebrizi Kuzu postuna bürünmüş, kurtlar, Gelir kuzu gibi, seni yer, yutar, Tıpkı, … Okumaya devam et
ÖZDEYİŞ (AFORİZMALAR), ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
2015 Özdeyiş, Acı, Acı söylemek, Acıyı bal eylemek, aforzima, Bak, Bürünmek, Can, Canını acıtmayacak şekilde tatlı söylemek, Düşman, Dikkat etmek, Dost, Dost acı söyler, Enerji emmek, Gelmek, Gerçek dost, Giymek, Kurt, Kuzu, Kuzu postu, post, Söylemek, Sevmeyen, Tıpkı, Yemek, Yutmak, Şems, Şems-i Tebrizi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Dost Tatlı Dilli Olur için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Her Şeyin Bir Hesabı Var
Ey İnsan kaf dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma…her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün. Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Üzülürsün, Üzdüğün kadar, Hesap, Kaf, Kaf dağı, Küçük, Kefen, Sığmak, TASAVVUF, Unutma, Yüksek, Şems-i Tebrizi, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Her Şeyin Bir Hesabı Var için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Varlığın Sırları
Varlığın sırları saklı, benden; Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedi-kodu: Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben. Ömer Hayyam
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Çözebilmek, Ömer Hayyam, Ömer Hayyam Dörtlükler, Ben, Bir, Düğüm, Dedi-kodu, Kalmamak, Perde, Perde arkası, Perde indimi, Saklı, Sen, Sır, Varlık, Varlığın sırları ile etiketlendi
Ömer Hayyam Varlığın Sırları için yorumlar kapalı
Mevlana Kalp Deniz, Dil Kıyıdır
Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur… Hz.Mevlana Deniz güzel olursa, denizden kıyıya gelen her şey güzel olur. Ondan sebep, kişi önce kalbini terbiye etmelidir, kalbini güzelleştirmelidir. O vakit dil, İyi dururken, kötüyü söylemez, gönül almak varken, … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Deniz, Dil Kıyı, Gçnül kırmak, Gönül, Gönül almak, Güzel, Güzelleştirmek, Hz. Mevlana, Kalbini terbiye etmek, Kalp, Kalp deniz dil kıyıdır, Kötü, Mevlana, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Nefret aşılamak, Söylemek, Sevgiyi hakim kılmak, TASAVVUF, Var, Vurmak, İyi ile etiketlendi
3 Yorum
Ömer Hayyam İnsan Bastığı Toprağı Hor Görmemeli
İnsan bastığı toprağı hor görmemeli: Kim bilir hangi güzeldir, hangi sevgili. Duvara koyduğun kerpiç yok mu, kerpiç? Ya bir Şah kafasıdır, ya bir vezir eli! Ne keskin ve öz bir anlatış. Sen Şah ta olsan, vezirde hiç fark etmez, … Okumaya devam et
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Anlatmak, Anlatım, Çarpıcı ifade, Ömer Hayyam, Ömer Hayyam Dörtlükler, Öz, Bastığın toprak, Böbürlenmek, Büyüklenmek, Dörtlük, Duvara Konulan Kerpiç, El, En keskin haykırış, Hangi güzeldir, Hangi sevgili, Hatırlatmak, Hayyam, Hor görmek, Kafa, Kerpiç, Keskin, Kibirlenmek, Kısa özet, Sayfalarca yazmak, Seviyorum Demelerin en güzeli, Sevişmeler, Sevmek, Sevmeler, Toprak olacaksın, Topraksın, Vezir, Yaşanamamışlık, Yaşanmışlık, Şah, ŞİİR, İçten anlatış, İfade etmek, İnsan ile etiketlendi
Ömer Hayyam İnsan Bastığı Toprağı Hor Görmemeli için yorumlar kapalı
Mevlana Uğraşma Boşuna
Uğraşma boşuna, seni ancak gördükleri ve duydukları kadar anlayacaklar. Kimse, bir sen daha olamayacak bu dünyada. Kimse tam anlamıyla sende seni bulamayacak. Gücün yetmeyecek herhangi bir icat edilmiş dilde kendini tam anlamıyla anlatmaya, gördükleri ancak kendi anladıkları kadarı olacak… Mevlana … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA, MAKALE içinde yayınlandı
2015 Makaleleri, Amacın ne, anlam, Çaba, Önüne katmak, Öğren, Başkaları, Bilmemek, Bilmeyen kendisi gibi bilir, Bizi bilen bilir, Dünya, Düşünmek, Dil, Doğru yolda olmak, Durmmak, Gördükleri, Güç yetmeyecek, Günde yirmi dört saat, Güzel, Hatırlamak, Hayat, Hz. Mevlana, Kendi anladıkları kadar, Kendini anlatmak, Kendini başkalrına anlatmak, Kendini bil, Kendini Bilmek, Kulak vermek, Makale, Mevlana, Ne için geldin, Nereden geldin, Nereye gidiyorsun, Olmak, Oraya buraya savrulmak, Sapmak, Söylemek, Seni ancak gördükleri kadar anlayacaklar. Sen, Tanı, Tanıyamamak, Telaşlar, Unutmak, Uğraşma boşuna, Uğraşmak, Yolda olmak, Yoldan çıkmak, İç ses, İcat edilmiş ile etiketlendi
Mevlana Uğraşma Boşuna için yorumlar kapalı
Mevlana Üzülme
Üzülme… der Mevlana ve devam eder; Bir yandan korku, Bir yandan ümidin varsa, İki kanatlı olursun, Tek kanatla uçulmaz zaten. Sopayla kilime vuranın gayesi, Kilimi dövmek değil, Kilimin tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle, Tozunu, kirini alır. Niye kederlenirsin? Taş … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA, MAKALE içinde yayınlandı
Acı, Allah, anlam, anlamsız, Ümit, Üzülem, Bakmak, bakış açısı, Düşünmek, Dert, Devam etmek, Dilemek, Durdurmak, Ezilmek, Fark etmek, Farkına varmak, Gaye, Görmek, Göze almak, Hayat, Hayır, Hz.Mevlana, Hızlı, ilahi bir plan ve program, ilahi tecelli, Kötü, Kederlenmek, Kendine getirmek, Kendini kaybetmek, Kilim, Kilimin tozunu almak, Kimim, Korku, Koşuşturma, Kuvvetli, Mevlana, ne yapıyorum, Neden, Nehir, nereden geldim, nereye gidiyorum, Neyim, niçin, Niye, Oraya buraya savrulmak, Parmak, rastgele, Sabretmek, Saman Çöpü, sebepsiz, Silkelemek, sindire sindire, sopa, Sorgulamak, Sıkıntı, Taş, Tek kanatla uçulmaz, Telaş, Vazgeçmek, Vurmak, Yavaş, yaşadıklarımın anlamı olmalı, Yaşam telaşı, Yaşamak, Yüzük, Yüzeysel, Yontulmak, Şer, İki kanatlı olmak, İnsan, İyi ile etiketlendi
Mevlana Üzülme için yorumlar kapalı
Mevlana Eden Kendisine Eder
Eden kendisine eder. Yapan, bulur ve çeker. Unutma! Kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter. Hz.Mevlana
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Anlık gaflet, Çekmek, Bulmak, Eden kendisine eder, Etmek, Hz.Mevlana, Kaybetmek, Kazanmak, Koca, Koca bir ömür, Mevlana, Mevlana Celaleddin-i Rumi, TASAVVUF, Unutma, Yapan, Yetmek, İstemek ile etiketlendi
Mevlana Eden Kendisine Eder için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Dizinde Dermanın Bittiği Vakite
Dizinde dermanın bittiği vakitte; Gönlünde yeşeren yarındır sabır, Yıkıldığın her an Yok olmadığına şükret… Yüreğine güneş koy, Yüreğine bulut koy, Yüreğine yıldız koy, Yüreğine sabır koy ve yola devam et… Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Bitmek, Bulut, Derman, Diz, Gönülde yeşeren yarın, Güneş, Sabretmek, Sabır, TASAVVUF, Vakit, Yarın, Yürek, Yeşermek, Yok olmamak, Yola devam etmek, Yıkılmak, Yıldız, Şükretmek, Şems, Şems-i Tebrizi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Dizinde Dermanın Bittiği Vakite için yorumlar kapalı
Mevlana Küsmek ve Darılmak
Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareIer arayın. (Mevlana Celaleddin Rumi) Hayat, kırgınlıklar, küslükler ve dargınlıklar yaratıp, bunları sürdürmek için bize verilmiş bir zaman değil, aksine sevmek, sevilmek, hoş görmek ve hoşluk yaratmak için verilmiş … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Aramak, Armağan, Çare, Çare aramak, Bahane bulmak, Dargınlıklar, Darılmak, Hayat, Hoş görmek, Hoşluk yaratmak, Hz.Mevlana, Küskünlükler, Küsmek, Kırgınlıklar, Mevlana, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Sürdürmek, Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmadı, Sevilmek, Sevmek, Verilmek, Yaratmak, Zaman dilimi ile etiketlendi
Mevlana Küsmek ve Darılmak için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Hiç bir şey bildiğim yok
Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok; Şu dünyanın sırına ermişim az çok. Derken aklım geldi başıma, bir de baktım: Ömrüm gelip geçmiş, hiç bir şey bildiğim yok.
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Aklın başa gelmesi, Az çok, Ömür, Ömer Hayyam, Bakmak, Bilememek, Bilgi, Bilgiden yana, Bir, Dünya, Demek, Eksik, Emek, Gelip geçmek, Hayyam Dörtlükler, Hayyam rubailer, Hiç bir şey bilemek, Sır, Sırra ermek, Yok ile etiketlendi
Ömer Hayyam Hiç bir şey bildiğim yok için yorumlar kapalı
Hz. Mevlana Ümit güvenlik yolunun başıdır
Ümit, güvenlik yolunun başıdır. Yolda yürümesen de daima yolun başını gözet. “Doğru olmayan şeyler yaptım.” deme, doğruluğu tut. / O zaman hiçbir eğrilik kalmaz. / Doğruluk Musa’nın asası gibidir. Eğrilik ise sihirbazın sihrine benzer. Doğruluk ortaya çıkınca onların hepsini yutar.
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Ümit, Baş, Doğru olmayan şeyler yapmak, Doğruluğu tutmak, Eğrilik, Güvenlik, Hz.Mevlana, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Musa, Musanın asası, Ortaya çıkmak, Sihirbazın sihri, TASAVVUF, Yol, Yolun başını gözetmek, Yutmak ile etiketlendi
Hz. Mevlana Ümit güvenlik yolunun başıdır için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Serviyle Süsen
Hayyam’dan bir dörtlük paylaşmayalı baya olmuş efendi, Hayyam’ın dörtlüklerin de dersler gizli, Sevgi ile, dostluk ile, muhabbet ile ilgili İyi oku, iyi dinle, anlamayı bil yeter ki… Şu serviyle süsen neden dillere destan? Neden hep onlara benzetilir hür insan? Birinin … Okumaya devam et
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Anlamak, Ömer Hayyam, Ömer Hayyam Dörtlükler, Ön, Öteki, Benzetilmek, Bilmek, Boşbağazlık, Ders, Destan, Dil, Dillere destan, Dinle, Dostluk, El, El açmak, Gizli, Hayyam, Hür, Muhabbet, Oku, Rubailer, Süsen, Servi, Sevgi, Var, Yüz, İnsan ile etiketlendi
Ömer Hayyam Serviyle Süsen için yorumlar kapalı
Mevlana Aşk Davaya Benzer
Aşk davaya benzer. Cefa çekmekte şahide şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki ! HZ. MEVLANA
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Aşk, Benzemek, Cefa, Cefa çekmek, Dava, Hz.Mevlana, Kazanamamak, Mevlana, Rumi, TASAVVUF, Yok, Şahit ile etiketlendi
Mevlana Aşk Davaya Benzer için yorumlar kapalı
Mevlana Üç Nokta
Üç nokta aşktır… Her nokta gizli bir Ahtır!… Seviyorum deyip haykıramamaktır… Boğazda düğümlenen iki çift sözdür… Dilin lal, gönlün melal olduğu andır… Gözlerden süzülmeyen iki damla gözyaşıdır… Hissedilen fakat bir türlü yazılamayandır… Kelimelerin kifayetsiz kaldığı andır… Üç nokta; bitmeyendir bitemeyendir… … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Ah, An, Aşk, Üç nokta, Bitemeyen, Bitmeyen, Boğaz, Boğazda düğüm, Damla, Düğüm, Demek, Dil, Dili lal olmak, Gönül, Gönül melal olmak, Göz, Gözden süzülen yaş, Gözyaşı, Gizli, Gizli ah, Haykıramamak, Hissedilen, Hz. Mevlana, Kelime, Kelimelerin kifayetsiz kalması, Kifayetsiz, Lal, Melala, Mevlana, Rumi, Seviyorum, TASAVVUF, Yazılamayan, İki çift söz ile etiketlendi
Mevlana Üç Nokta için yorumlar kapalı
Mevlana Sevdiklerinize Gül Verin
Sevdiklerinize “GÜL” verin. Gülünüz yoksa, “GÜLüverin!” [Hz. Mevlana]
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Gül, Gülü vermek, Hz. Mevlana, Mevlana, Rumi, Sevdiklerimiz, TASAVVUF, Vermek ile etiketlendi
Mevlana Sevdiklerinize Gül Verin için yorumlar kapalı
Mevlana Yar
Aşk bir uçurumdan düşmek gibidir, bunun için sevgiliye “yar” denilir. Mevlana
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Aşk, Bir, Düşmek, Hz.Mevlana, Mevlana, Rumi, Sevgili, TASAVVUF, Uçurum, Yar. Demek ile etiketlendi
Mevlana Yar için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi
Ey İnsan kaf dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün.Unutma…her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün. Şems-i Tebrizi
Ömer Hayyam Gerçek Eren
Gerçek eren içinde kir tutmayandır; Varlığını korkusuzca hiçe sayandır; Bu topraklar üstünde en temiz kişi Sağlığında toprak kesilmiş olandır. Ömer Hayyam
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Ömer Hayyam, Ömer Hayyam Dörtlükler, Üst, Bu, Eren, Gerçek, Hayyam, Hiçe, Kişi, Korkusuz, Kır, Rubailer, Saymak, Sağlık, TASAVVUF, temiz, toprak, Toprak kesilmek, Tutmayandır, Varlık, İçin ile etiketlendi
Ömer Hayyam Gerçek Eren için yorumlar kapalı
Hz. Mevlana Aşk Üzerine
Bir Muammadır Aşk, Kiminin vicdanına atılan taş, Kiminin fakir gönlüne katılan aş, Kiminin de gözünden akıtılan yaştır aşk. Hz. Mevlana.
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Akıtılmak, Aş, Aşk, Bir Muamma, Fakir, Gönül, Göz, Gözünden akıtılan yaş, Hz. Mevlana, Kimi, Mevlana Aşk, TASAVVUF, Taş Atmak, Vicdan, Vicdana taş atmak, Vijadana atılan taş, Ya, ş ile etiketlendi
Hz. Mevlana Aşk Üzerine için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Felek Ne Cömert En Aşağılık İnsanlara
Felek ne cömert en aşağılık insanlara! Han, hamam, dolap, değirmen, hep onlara. Kendini satmayan adama ekmek yok, Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya!
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Adam, Aşağılık, Çömert, Ömer Hayyam, Ömer Hayyam Dörtlükler, Böyle, Dünya, Değirmen, Dolap, Ekeme, En, Felek, Gel, Hamam, Han, Kendisini satmak, Ne, Rubailer, Satmamak, Sen, Yok, Yuh çekmek, İnsan ile etiketlendi
Ömer Hayyam Felek Ne Cömert En Aşağılık İnsanlara için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Yüce Varlık
Yüce varlık bize bir beden verince Sevmesini öğretti her şeyden önce Sonra şu delik deşik yüreğimize Mana incileri sakladı binlerce. Ömer Hayyam
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Ömer Hayyam, Ömer Hayyam Dörtlükler, Önce, Öğretmek, Beden, Binlerce, Biz, Delik deşik, Hayyam Dörtlükler, Mana, Rubailer, Saklamak, Sevmek, Sonra, Varlık, Vermek, Yüce varlık, Yürek, İnci ile etiketlendi
Ömer Hayyam Yüce Varlık için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Benim Ben
Her gün biri çıkar, başlar ben, ben demeğe, Altınları gümüşleriyle övünmeğe. Tam işleri dilediği düzene girer: Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye. Ömer Hayyam
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Altın, Çıkmak, Ömer Hayyam, Ömer Hayyam Dörtlükler, Övünmek, Başlamak, Ben, Benim ben, Düzen, Düzene girmek, Demek, Dilediği gibi gitmek, Dilemek, Ecel, Gümüş, Hayyam Dörtlükler, Her gün, iş, Pusu, Rubailer ile etiketlendi
Ömer Hayyam Benim Ben için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Dünyadaki Yerini Bil
Bedenindeki et, kemik, sinir kaldıkça, Dünyadaki yerini bil, kendinden şaşma. Düşman Zaloğlu Rüstem olsa ger göğsünü, Dostun Karun olsa iyilik altında kalma. Ömer Hayyam
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Alt, Altında kalmak, Ömer Hayyam, Ömer Hayyam Dörtlükler, Beden, Dörtlükler, Dünya, Düşman, Dost, Et, Göğüs, Göğüs germek, Ger, iyilik, Kalmak, Karun, Kemik, Kendi, Olmak, Rubailer, Sınır, Yer, Yerini bilmek, Zaloğlu Rüstem, Şaşma ile etiketlendi
Ömer Hayyam Dünyadaki Yerini Bil için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Bir Solukluk Can
Bir solukluk canımız var, o da saki, senden. Gerçi hoşlanmadı halk, gitti ne yapsak, bizden. Kalan içkim geceden bir yudum ancak, bilirim. Yaşamından, ama kaç gün geri kalmış; bilmem. Ömer Hayyam
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Ancak, Ömer Hayyam, Ömer Hayyam Dörtlükler, Bilmek, Bilmemek, Bir, Bizden, Can, Gece, Gerçi, Geri kalmak, Gitmek, Halk, Hoşlanmamak, Kaç gün, Kalan, Rubailer, Saki, Senden, Solukluk, Var, Yapmak, Yaşam, Yudum, İçki ile etiketlendi
Ömer Hayyam Bir Solukluk Can için yorumlar kapalı
Mevlana Susmalıyım Belkide
Susmalıyım belkide! Kefenleyip tüm kelimeleri, cümleleri, öylece mısraları gömmeliyim. Ne sahibim bu yerde! nede kiracı! Sadece bir ömürlük misafirim ben. Yüreğimiz kıymet bilene emanet. Mevlâna Celâleddin-i Rûmî
Ömer Hayyam Dilek Gizli Gerek
Bilgenin yüreğinde her dilek, Anka kuşu gibi gizli gerek. Damla nasıl inci olur denizde: Sedefler içinde gizlenerek. Ömer Hayyam Yani derki Hayyam, dileğin neyse, dillendirme, gizli tut, tut ki gerçek olsun. Buğdayın büyümesi ve başak vermesi toprağa gizlenmesine bağlıdır, damla … Okumaya devam et
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Anka, Anka kuşu, Ömer Hayyam, Başak, Büyümek, Bilge, Buğday, Damla, Deniz, Dilek, Dillendirmek, Gerçek olamak, Gerek, Gizlenmek, Gizli, Gizli tutmak, Hayyam Dörtlükler, Hayyam rubailer, Her, Kuş, Nasıl, Olmak, Sedef, Vermek, Yürek, İçinde, İnci ile etiketlendi
Ömer Hayyam Dilek Gizli Gerek için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Pergel Gibiyiz
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz: İki başımız var, bir tek bedenimiz. Ne kadar dönersem döneyim çevrende: Er geç baş başa verecek değil miyiz? Ömer Hayyam
Ömer Hayyam Ham İnsan
Ben, gönlü temiz insana kurban olayım. Gezsin başım üstünde benim, hoş tutayım. Ham insanı al karşına, söylet azıcık, Dön, sonra cehennem ne imiş, gel sorayım. Ömer Hayyam
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Al, Azıcık, Ömer Hayyam, Baş, Başım üstünde, Ben, Cehennem, Dön, Dörtlükler, Gönlü temiz, Gel, Gezmek, Ham, Hayyam Dörtlükler, Hoş, Hoş tutmak, Karşına, Kurban, Kurban olmak, Olmak, Rubailer, Söyletmek, Sonra, Sormak, İnsan ile etiketlendi
Ömer Hayyam Ham İnsan için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Ölüm Uykusu
Bir geldi mi derin ölüm uykusu, Biter bu dünyanın dedi-kodusu. Ölenden bir haber bekler insanlar: Ne söylesin? Bilmez ki ne olduğunu! Ömer Hayyam
Ömer Hayyam Cennet Cehennem
Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim; Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim; Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler, Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim. Ömer Hayyam
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Çekmek, Ömer Hayyam, Bakış, Boşuna, Cehennem, Cennet, Ceyhun, Dörtlükler, Dünya, Demek, Dert, Dert çekmek, Göz, Gün, Günü gün etmek, Hayyam Dörtlükler, Hayyam rubailer, Kanlı, Kanlı göz yaşı, Nehir, Rubailer, Yaş ile etiketlendi
Ömer Hayyam Cennet Cehennem için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Akla Değer Veren Yok
Dünyada akla değer veren yok madem, Aklı az olanın parası çok madem, Getir şu şarabı, alın aklımızı: Belki böyle beğenir bizi el alem! Ömer Hayyam
Ömer Hayyam Yarım Somunun Var mı ?
Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin? Kimselerin kulu kölesi değil misin? Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya? Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin.
ÖMER HAYYAM içinde yayınlandı
Ömer Hayyam, Dörtlükler, Dünya, En hoş, Ev, Geçinmek, Köle, Kül, Keyfine bakmak, Keyif, Kimse, Rubailer, Somun, Sırtından, Sırtından geçinmek, Ufak, Yarım, Yok ile etiketlendi
Ömer Hayyam Yarım Somunun Var mı ? için yorumlar kapalı
Ömer Hayyam Hacı Hoca
İçin temiz olmadıktan sonra Hacı hoca olmuşsun, kaç para! Hırka, tespih, post, seccade güzel; Ama Tanrı kanar mı bunlara?
Mevlana Sakın Üzülme
Hayat sana arka arkaya dikenlerini gösteriyorsa sakın üzülme, aksine sevin. Çünkü çok yakında gülü de gösterecektir. Hz. Mevlana
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Aksine, Arka arkaya, Çok, Üzülme, Diken, Göstermek, Hayat, Hz. Mevlana, Mevlana, Sakın, Sevin, TASAVVUF, Yakın Gül ile etiketlendi
Mevlana Sakın Üzülme için yorumlar kapalı
Mevlana Ey Sevgili
Ey sevgili… Heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel..! Huzur bulacağın kıyılarım senindir… Umutların solar kurur da su bulamazsan… Beraber sulayalım gözyaşlarım senindir… Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al..! Kanatlarım senindir… Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Acı, Almamak, Çaresiz, Çile, Bulamamak, Bulmak, Dolmak, Dua etmek, Durmak, Gözyaşı, Gün, Gel, Heybe, Huzur, Hz. Mevlana, Kanadı kırılmak, Kanat, Kurumak, Kıyı, Mavi, Mevlana, Nefes, Nefes alamamak, Sevgili, Solmak, Su, Sulamak, TASAVVUF, Uçamamak, Uçmak, Umut ile etiketlendi
Mevlana Ey Sevgili için yorumlar kapalı
Mevlana Sözünü Yükseltmeli İnsan
‘’Sesini değil, sözünü yükseltmeli insan. Çünkü gök gürültüleri değil, Yağmurlardır yaprakları yaşartan.’’ Mevlana Celaleddin-i Rumi
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Gök gürültüsü, Hz.Mevlana, Mevlana, Söz, Ses, TASAVVUF, Yaprak, Yaşartan, Yağmur, Yükseltmek, İnsan ile etiketlendi
Mevlana Sözünü Yükseltmeli İnsan için yorumlar kapalı
Mevlana Sevginin Kucağı
Yaşadığın dünyaya bak; Yüce Tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin? Hz. Mevlana
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Bak, Büyütmak, Dünya, Erişmek, Eser, Etmek, Gitmek, Hz.Mevlana, Kucak, kucaklamak, Mevlana, Neden, Okşamak, Sevgi, Sevginin kucağı, TASAVVUF, Tekme, Tercih, Tokat, Yaşamak, Yüce Tanrı, Yer ile etiketlendi
Mevlana Sevginin Kucağı için yorumlar kapalı
Mevlana Toplumsal Bunalım
Bakın! Toplumsal bunalımların, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçlü doğuş sebebi sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise SEVGİYİ aramak, yaşamak, uygulamaktır. Hoşgörülü olursanız seversiniz. Sevilirsiniz. Karar verirseniz ve de bu yolda çalışırsanız her şeye ulaşırsınız. Hz.Mevlana
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Aramak, Çalışmak, Bakmak, Bunalım, Dövüş, Doğru, Eksiklik, Güçlü, Hoşgörü, Hz. Mevlana, Karar vermek, Kavga, Mevlana, Ortam, Sebep, Sevgi, Sevilmek, Sevmek, TASAVVUF, Tedavi, Tek, Toplumsal, Ulaşmak, Uygulamak, Yaşamak, Yol ile etiketlendi
Mevlana Toplumsal Bunalım için yorumlar kapalı
Mevlana Okyanus ve Damla
Kendini okyanusta bir damla sanma, Bir damlanın içinde kocaman bir okyanussun… Hz.Mevlana
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Damla, Hz. Mevlana, Kocaman, Mevlana, Okyanus, TASAVVUF, İçinde ile etiketlendi
Mevlana Okyanus ve Damla için yorumlar kapalı
Mevlana Sahtelik veya Samimiyet
Ne güzel söylemiş Mevlana, eminim ki her insanın etrafında, böyle tipler vardır. Yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmayan, bencil, kendinden başka kimsenin iyi olmasını istemeyen, yüzüne gülüp, arkandan konuşan, iki yüzlü, faydasız, kendi için yaşayan, kendi çıkarlarına göre yaşayan, abuk, subuk … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Abuk subuk, Anlatmak, Örnek, Bencil, Bilmek, bir anda temizlemek, Davranmak, Düzeltmek, Etrafında, Farkında olmak, Faydasız, Gönül, Gönül gözü, Görmek, Güzel, Hz. Mevlana, Kendi için yaşayan, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Sahte, Sahte varlık, Sahtelik, Samimiyet, Sefer, Tarla, TASAVVUF, temizlemek, Yanlış, Yanılmak, yağmamak, Yağmur, Zaman, İhtiyaç İhtiyacı olmak, İki yüzlü, İnsan, İstemek, İyi ile etiketlendi
Mevlana Sahtelik veya Samimiyet için yorumlar kapalı
Hz. Mevlananın Yedi Öğüdü
Hz.Mevlana’nın Yedi Öğüdü – Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. – Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. – Başkalarının kusurlarını örtmede gece gibi ol. – Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. – Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi … Okumaya devam et
HZ.MEVLANA içinde yayınlandı
Akarsu, Alçak Gönüllü, Asabiyet, Çömertlik, Ölü, Örtmek, Öğüt, Başkaları, Deniz, Göründüğü gibi olmak, Güneş, Gece, Hiddet, Hoşgörü, Hz. Mevlana, Kusur, Kusur örtmek, Merhamet, Mevlana, Mevlananın yedi öğüdü, Olduğu gibi görünmek, TASAVVUF, Tevazu, toprak, Yardım, Yardım etmek, Şefkat ile etiketlendi
Hz. Mevlananın Yedi Öğüdü için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Kırkıncı Kural
Merhaba, sevdiklerinizle birlikte, dilediğinizce geçecek güzel bir Pazar günü olsun. Bu gün Şems-i Tebrizinin Kırk kuralının sonuna gelmiş bulunuyoruz. Yaratana, dünyaya, hayata, insanlara ve kendime bakış açımda olumlu faydalarını gördüğüm bu kırk kuralı sizlerle paylaşmak istedim, umarım sizlere de faydası … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Ayrım, Aşksız, Ömür, Başlı başına, Beyhude, Bir, Cismani, Cismani aşk, Dünya, Dünyevi, Dünyevi aşk, Doğurmak, Dışında, Geçen, Hasret, Kırk Kural, Kırkıncı kural, Mecazi, Mecazi Aşk, Merkezi, Peşinde koşmak, Semavi, Semavi aşk, Sormak, Sormamak, Sıfat, Tam ortası, Tamlama, TASAVVUF, Yaşamak, Yoktur, Şems-i Tebrizi, İhtiyaç, İlahi, İlahi aşk ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Kırkıncı Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuz Dokuzuncu Kural
– Otuz dokuzuncu Kural: Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiç bir zaman bozulmaz, her şey yerli yerinde kalır … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Almak, Aynı, Aynı olmamak, Ölmek, Bütün, Bir, Bozulmaz, Dünya, Dürüst, değişmek, Doğmak, Gün, Giden, Hırsız, Kalmak, Kırk Kural, Merkz, Nokta, Otuz dokuzuncu kural, Sürekli, Sufi, TASAVVUF, Yerini, Yerli yerinde, Zaman, Şems-i Tebrizi, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuz Dokuzuncu Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuz Sekizinci Kural
– Otuz sekizinci Kural: “Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazırmıyım?” diye sormak için hiç bir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Ölmeden Önce Ölmek, Ölmek, Önceki, Başımız, Başımızdan geçmek, Bir, Dönüştürmek, Değiştirmek, Doğmak, Gün, Geç, Geç değil, Geçmek, Hayat, Hazır, Kaç, Kaç yaşında, Kırk Kural, Mümkün, Nefes, Olmak, Olursak olalım, Otuz sekizinci kural, Sormak, TASAVVUF, tekrar, Tıpatıp, Yazık, Yaş, Yaşadığın hayat, Yaşam, Yaşamak, Yenilenmek, Yepyeni, Zaman, Şems-i Tebrizi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuz Sekizinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuz Yedinci Kural
– Otuz yedinci Kural: Tanrı kılı kırk yararak titizlikle çalışan bir saat ustasıdır. O kadar dakiktir ki, sayesinde her şey zamanında olur. Ne bir saniye erken, ne bir saniye geç. Her insan için bir aşık olma zamanı vardır, bir de … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Aşık, Çalışmak, Ölmek, Dakik, Geç, Kılı kırk yarmak, Kırk Kural, Olmak, Otuz yedinci kural, Saat, Saat ustası, Saniye, Tanrı, TASAVVUF, Titizlik, Zaman, Zamanında, Şems-i Tebrizi, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuz Yedinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuz Altıncı Kural
– Otuz altıncı Kural: Hileden, desiseden endişe etme. Eğer birileri sana tuzak kuruyor zarar vermek istiyorsa, Tanrı da onlara tuzak kuruyordur. Çukur kazanlar o çukura kendileri düşer. Bu sistem karşılıklar esasına göre işler. Ne bir katre hayır karşılıksız kalır, ne … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Çukur, Çukur kazmak, Bilgi, Birleri, Düşemk, Desise, Endişe, Endişe etmemek, Esas, Etme, Hayır, Hile, Karşılıklar, Karşılıksız, Katre, Kazmak, Kurmak, Kıpırdamamak, Kırk Kural, Otuz Altıncı Kural, Sistem, Tanrı, TASAVVUF, Tuzak, Tuzak kurmak, Yaprak, Yaprak oynamamak, Zarar vermek, Şems-i Tebrizi, Şer, İnanmak, İstemek, İşlemek ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuz Altıncı Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuz Beşinci Kural
– Otuz beşinci Kural: Şu hayatta ancak tezatlarla ilerleyebiliriz. Mümin içindeki münkirle tanışmalı, Tanrıya inanmayan kişi ise içindeki inananla. İnsan-ı kamil mertebesine varana kadar gıdım gıdım ilerler kişi ve ancak tezatları kucaklayabildiği ölçüde olgunlaşır. Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Ölçü, Gıdım gıdım, Hayat, kucaklamak, Kırk Kural, Münkir, Mertebe, Mimin, Olgunlaşmak, Otuz beşinci kural, Tanrı, Tanrıya inanan, Tanrıya inanmayan, Tanışmak, TASAVVUF, Tezat, Varmak, Şems-i Tebrizi, İçinde, İlerlemek, İnanmak, İnanmamak, İnsan, İnsan-ı Kamil ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuz Beşinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuz Dördüncü Kural
– Otuz dördüncü Kural: Hakk’a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir. Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir. Teslim olan insan çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır, emin bir beldede yaşar. Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Çalkantı, Bırakmak, Debelenmek, Edilgenlik, emin, Emin belde, Güçlü, Güçlü olmak, Gerektirmek, Girdap, Hakk, Kırk Kural, Otuz dördüncü kural, Son derece, Su, TASAVVUF, Ters, Tersine, Teslim, Teslim olmak, Teslimiyet, Yaşamak, Zayıflık, Şams-i Tebrizi, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuz Dördüncü Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuz Üçüncü Kural
– Otuz üçüncü Kural: Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen HİÇ ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutanda benlik zannı değil hiçlik bilincidir. Şems-i … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Ayakta tutmak, Çalışmak, Çömlek, Çömlekten, Benlik, Benlik zannı, Biçim, Bilinç, Bir şey olmak, Boşluk, Dünya, Dış, Fark, Hiç, Hiç olmak, Hiçlik, Hiçlik bilinci, Kırk Kural, Menzil, Olmak, Olmamak, Otuz üçüncü kural, TASAVVUF, Tutmak, Yokluk, Şems-i Tebrizi, İçinde, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuz Üçüncü Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuz İkinci Kural
– Otuzikinci Kural: Aranızdaki bütün perdeleri tek tek kaldır ki, Tanrı’ya saf bir aşkla bağlanabilesin. Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma! İnancın büyük olsun ama inancınla … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Aranızda, Aşk, Balanmak, Başkaları, Bütün, Büyük, Büyüklük, Büyüklük taslamak, Bilhassa, Dışlamak, Kaldırmak, Kullanmak, Kurallar, Kırk Kural, Olmak, Otuz ikinci kural, Perde, Put, Putlaştırmak, Saf, Tanrı, TASAVVUF, Tek tek, Uzak, Uzak durmak, Yargılamak, Şems-i Tebrizi, İnaç ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuz İkinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuz Birinci Kural
– Otuz birinci Kural: Hakk’a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı. Her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık, kimi ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp…Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Anlamak, Atlatmak, Ayrılık, Ayrılık acısı, Çözmek, Çıkmak, Ölümcül, Ölümcül hastalık, Öğrenmek, Badire, Fırsat, Hakk, Hikmet, Kadife, Kalp, Kalpteki katılık, Katılık, Kaza, Kaza geçirmek, Kırk Kural, Maddi kayıp, Otuz birinci kural, Sahip olmak, Sertleşmek, TASAVVUF, Veemek, Yakınlaşmak, Yumuşamak, Şems-i Tebrizi, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuz Birinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Otuzuncu Kural
30. kural : Hakiki sufi öyle biridir ki başkaları tarafından kınansa, ayıplansa, dedikodusu yapılsa, hatta iftiraya uğrasa bile, o ağzını açıp da kimse hakkında tek kelime kötü laf etmez. Sufi kusur görmez kusur örter. Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Açmak, Ayıplanmak, Ağız, Örtmek, Başkaları, Dedikodu, Etmek, Görmek, Hakiki, Kötü, Kelime, Kusur, Kınanmak, Kırk Kural, Laf, Otuzuncu kural, Sufi, TASAVVUF, Tek, Şems-i Tebrizi, İftira, İftiraya uğramak ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Otuzuncu Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Yirmi Dokuzuncu Kural
– Yirmi dokuzuncu Kural: Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten “ne yapalım kaderimiz böyle” deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Aciz, Çizilmek, Önce, Belli olmak, Boyun, Boyun bükmek, Cehalet, Dönemeç, Değil, Gösterge, Güzergah, Hakim, Hayat, Kader, Kırk Kural, Olmak, Sadece, Sapak, Sebep, Tamamı, TASAVVUF, Varmek, Yapmak, Yirmi dokuzncu kural, Yol, Yol ayrımı, Yolcu, Şems-i Tebrizi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Yirmi Dokuzuncu Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Yirmi Yedinci Kural
– Yirmi yedinci Kural: Şu dünya bir dağ gibidir. Ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır. Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur, … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Aksettirmek, Ağız, Çıkmak, Dağ, Dünya, değişmek, Görmek, Güzel, Gece, Geri, hakkında, Hayır, Kötü, Konuşmak, kırk gün, Kırk Kural, Laf, Söz, Ses, Seslenmek, Son, TASAVVUF, Yankılanmak, Yirmi yedinci kural, Şems-i Tebrizi, Şer ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Yirmi Yedinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Yirmi Altıncı Kural
Günaydın, aydın, sağlıklı, mutlu, huzurlu, sevgi dolu, hayırlı bir gün diliyorum dostlarıma. Şems-i Tebrizin dediği gibi hepimiz bir birimize görünmez iplerle bağlıyız. İnsan olan, başkasının çektiği acıları kendi yüreğinde hisseder, insan olan o acıyı kendinde de hissedeceğinden başkasına acı çektirmez, … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Ah, Ah almak, Öteki, Üç, Bağlı, Can, Can yakmak, Dünya, Görünmez, Güldürmek, Kainat, Keder, Kırk Kural, Mutsuz, Saadet, TASAVVUF, Tek varlık, Unutmak, Yüz, Yüzünü güldürmek, Yek vücut, Yirmi altıncı kural, Zayıf, Şems-i Tebrizi, İnsan, İp ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Yirmi Altıncı Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Yirmi Beşinci Kural
– Yirmi beşinci Kural: Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak, nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Aramak, Çıkarsız, Başarmak, Bulaşmak, Burada, Cehennem, Cennet, Düşmek, Gelecek, Haset, Hesapsız, Kavga, Kavgaya tutuşmak, Kin, Kırk Kural, Mevcut, Nefret, Pazarlıksız, Sevmek, TASAVVUF, Tepetaklak, Vakit, Yirmi beşinci kural, Zaman, Şems-i Tebrizi, Şuan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Yirmi Beşinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Yirmi Dördüncü Kural
– Yirmi dördüncü Kural: Mademki insan eşref-i mahlukattır, yani varlıkların en şereflisi, Attığı her adımda Allah’ın yeryüzündeki halifesi olduğunu hatırlayarak, buna yakışır soylulukta hareket etmelidir. İnsan yoksul düşse, iftiraya uğrasa, hapse girse, hatta esir olsa bile gene başı dik, gözü … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Adım, Adım atmak, Allah, Atmak, Başı dik, Davranmak, Esir düşmek, Eşref-i Mahlukat, Gönlü emin, Gözü pek, Halife, Hapse girmek, Hareket, Hareket etmek, Hatırlamak, Kırk Kural, Olmak, Soyluluk, TASAVVUF, Varlık, Vazgeçmek, Vazgeçmemek, Yakışmak, Yeryüzü, Yirmi dördüncü kural, Yoksul, Yoksul düşmek, Şems-i Tebrizi, Şeref, İftira, İftiraya uğramak, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Yirmi Dördüncü Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Yirmi İkinci Kural
– Yirmi ikinci Kural: Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama bekri aynı namazgaha girdi mi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil. Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Allah, Aşık, Bekri, Fark, Fark Yaratmak, Girmek, Hakiki, Hayat, Kırk Kural, Meyhane, Namazgah, Niyet, Olmak, Orası, Suret, TASAVVUF, Yafta, Yapalım, Yapmak, Yaratmak, Yirmi ikinci kural, Şems-i Tebrizi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Yirmi İkinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Yirmi Birinci Kural
– Yirmi birinci Kural: Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi, hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir…Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Allah, Aynı, Başkaları, Dayatmak, Doğru, Farklı, Farklılıklar, Hakk, Hepimiz, Kalkmak, Kırk Kural, Mukaddes, Mukaddes nizam, Ni, Olmak, Saygı, Saygı göstermek, Saygısızlık, Sıfat, Sıfatlandırılmak, TASAVVUF, Tıpatıp, Yapmak, Yirmi birinci kural, zam, Şüphesiz, Şems-i Tebrizi, İstemek ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Yirmi Birinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi On Dokuzuncu Kural
– On dokuzuncu Kural: Başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir. Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Önce, Başkaları, Beklemek, Borçlu, Dünya, Diken, Gül, Kırk Kural, Mümkün, Mümkün değil, On dokuzuncu kural, Saygı, Sevgi, Sevilmek, Sevinmek, Sevmek, Sıra, Sırasıyla, TASAVVUF, Yakında, Yollamak, Şems-i Tebrizi, İlgi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi On Dokuzuncu Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi On Sekizinci Kural
– On sekizinci Kural: Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir. Şeytan, dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil, bizzat içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde ara ; dışında başkalarında değil. Ve unutma ki nefsini bilen Rabbini bilir. … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Ayartmak, Başkaları, Beklemek, Bilmek, Bizzat, Dışımız, Gizlenmek, Kainat, Karmaşa, Katöam, Korkunç, Kırk Kural, Mahluk, Mükafat, Nefs, Nefsini bilmek, On sekizinci kural, Rab, Ses, Tanımak, TASAVVUF, Tüm, Unutma, Uğraşmak, Yaradan, Şems-i Tebrizi, Şeytan, İçimiz, İnsan, İnsanın içi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi On Sekizinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi On Yedinci Kural
– On yedinci Kural: Esas kirlilik dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir. Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Art niyet, Arınmak, Çıkmamak, Dış, Dışında, Esas, Görünmek, Haset, Kalp, Kalpte, Kötü, Kirlilik, Kisve, Kırk Kural, Leke, Olmak, On yedinci kural, Pislik, Su, TASAVVUF, Temizlenmek, Yağ, Yağ bağlamak, Yıkanmak, Şems-i Tebrizi, İç ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi On Yedinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi On Altıncı Kural
– Onaltıncı Kural: Kusursuzdur ya Allah, O’nu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan’dan ötürü yaratılanı sevmeden, ne layıkıyla bilebilir, ne de layıkıyla … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Allah, Ölçü, Öteki, Bilebilmek, Bilmek, Fani, Hakikat, Hata, Kişi, Kolay, kucaklamak, Kusursuz, Kırk Kural, Layık, On altıncı kural, Sevap, Sevebilmek, Sevmek, TASAVVUF, Unutma, Yaradan, Yaratılan, Zor, Şems-i Tebrizi, İnsan ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi On Altıncı Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi On Beşinci Kural
– On beşinci Kural: Allah içte ve dışta her an hepimizi tamama erdirmekle meşguldür. Tek tek her birimiz tamamlanmamış bir sanat eseriyiz. Yaşadığımız her hadise, atlattığımız her badire eksiklerimizi gidermemiz için tasarlanmıştır. Rab noksanlarımızla ayrı ayrı uğraşır çünkü beşeriyet denen … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Allah, Atlatmak, Badire, Beşeriyet, Dış, Eksiklik, Erdirmek, Ermek, Eser, Gidermek, Hadise, Hedeflemek, Hepimiz, Her an, Kusursuzluk, Kırk Kural, Meşgul, Noksan, On beşinci kural, Rab, Tamam, Tamamlanmamış Sanat, Tasarlanmak, TASAVVUF, Uğraşmak, Yaşamak, Şems-i Tebrizi, İç ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi On Beşinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi On Dördüncü Kural
Bazen, başımıza gelen şeyleri, ilk bakışta felaket olarak algılasak da, bir süre sonra, o şeylerin arkasında saklı hayrın farkına varırız. Aslıda olan neyse, öyle yada böyle, ders almayı başarırsak, bizim için sonunda hayra vesile olur… – Ondördüncü Kural: Hakk’ın karşına … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Akmak, Altı üstüne, Çıkarmak, Beraber, Bilmek, Bozulmak, Bırakmak, Düzen, Değişim, Direnmek, Endişe, Endişe etmek, Gelmek, Hak, Hayat, Hayatımın, Karşı, Kırk Kural, Olmak, On dördüncü kural, Sana rağmen, TASAVVUF, Teslim, Teslim olmak, Şems-i Tebrizi, İyi Olmamak ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi On Dördüncü Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi On Üçüncü Kural
– On üçüncü Kural: Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı, hoca, şeyh, şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya değil… Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Aşmak, Bakmak, Dünya, Fazla, Güzellik, Hacı hoca, Hakiki, Hayran, Keşfermek, Kırk Kural, Mürşit, Nefs, Olmak, On üçüncü kural, Sahte, Sayı, Sema, Su, TASAVVUF, Tutup, Yönlendirmek, Yıldız, Şems-i Tebrizi, Şeyh, Şıh, İç ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi On Üçüncü Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi On İkinci Kural
– Onikinci Kural: Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur.
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Aşk, Çıkmak, Bir, Dalmak, değişmek, Kırk Kural, Onikinci kural, Sefer, Sefere çıkmak, TASAVVUF, Tepeden tırnağa, Yok, Yolcu, Şems-i Tebrizi, İstemesede, İstesede ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi On İkinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi On Birinci Kural
– Onbirinci Kural: Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Senden yepyeni taptaze bir “sen” zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir.
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Açılmak, Ana, Ana rahmi, Çekmek, Bebek, Bilmek, Bir, Doğum, Ebe, Gerek, Hazır, Kırk Kural, Olmak, On birinci kural, Sancı, Sancılar, Sen, Taptaze, Yepyeni, Yol, Zorluklar, Zuhur etmek, Şems-i Tebrizi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi On Birinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Onuncu Kural
– Onuncu Kural: Ne yöne gidersen git, -doğu, batı, kuzey ya da güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Arz, Çıkmak, Batı, Düşünemk, Dolaşmak, Doğru, Doğu, Güney, Git, Gitmek, Kendi içine, Kişi, Kuzey, Kırk Kural, Ne, Onuncu kural, Seyahat, Sonunda, TASAVVUF, Yön, Yolculuk, Şems-i Tebrizi, İçine yolculuk etmek ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Onuncu Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Dokuzuncu Kural
– Dokuzuncu Kural: Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya varması için … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Allah, Allah aşığı, Ay, Aşık, Bakmak, Beklemek, Bilmek, Demek, Diken, Dokuzuncu kural, Dolunay, Durmak, Emmek, Gök, Gül, Gülbeşeker, Gündüz, Gece, Hazmeder, Hilal, Kırk Kural, Olmak, Sabretmek, Sabır, Tahayyül, TASAVVUF, Tatlı, Zaman, Şemsi-i Tebrizi, İleri, İleri görüşlü ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Dokuzuncu Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Sekizinci Kural
8. kural: Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! istediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, … Okumaya devam et
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Açmak, Bahçe, Başına, Bilmediği, Cennet, Dar, Dilek, Elde etmek, Görmemek, Geçit, Gelirmek, Gerçekleşmek, Gizli Patika, Kapanmak, Kapılar, Kapılma, Karamsar, Kolay, Kırk Kural, Nice, Sekizinci kural, Sonunda, Sufi, TASAVVUF, Şükret, Şems-i Tebrizi, İstemek ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Sekizinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Yedinci Kural
7. kural: Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, hakikati keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Ayna, Başka, Duymak, Görmek, Hakikat, Hayat, Kalmak, Keşfetmek, Kırk Kural, Ses, Tam, TASAVVUF, Tek başına, Yankı, Yedinci kural, Şems-i Tebrizi, İnsan, İnziva ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Yedinci Kural için yorumlar kapalı
Şems-i Tebrizi Altıncı Kural
– Altıncı Kural: Şu dünyadaki çatışma, ön yargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşk dilsiz olur… Şems-i Tebrizi
ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı
Altıncı kural, Aşk, Aşk diyarı, Çatışma, Ön yargı, Dünya, Dil, Dilsiz, Diyar, Hüküm, Hükümsüz, Husumet, Kaynak, Kaynaklanmak, Kelime, Kırk Kural, Olmak, Takılmak, TASAVVUF, Yitirmek, Zaten, Şems-i Tebrizi ile etiketlendi
Şems-i Tebrizi Altıncı Kural için yorumlar kapalı