Mevlana Uğraşma Boşuna


Mevlana Uğraşma boşuna

Uğraşma boşuna, seni ancak gördükleri ve duydukları kadar anlayacaklar. Kimse, bir sen daha olamayacak bu dünyada. Kimse tam anlamıyla sende seni bulamayacak. Gücün yetmeyecek herhangi bir icat edilmiş dilde kendini tam anlamıyla anlatmaya, gördükleri ancak kendi anladıkları kadarı olacak…
Mevlana

 

Ne güzel söylemiş Sevgili Mevlana, Uğraşma boşuna kendini başkalarına anlatmaya, sen kendini bil, kendini tanı, kendini öğren önce. Nesin, kimsin, nereden geldin, nereye gidiyorsun, amacın ne, ne için geldin bu dünyaya, unuttun mu, dur, düşün, hatırla.

Ne için geldin ve ne ile uğraşıyorsun, yolda mısın, yoldan çıktın mı, yolun doğrumu, yoksa saptın mı. Dur bir düşün, hayatın seni önüne katıp, telaşlarda oraya buraya savurmasına müsaade etme. Dur bir bak etrafına, Dur bir dinle kendini, kendi iç sesini, kulak ver ona, boş ver başkalarının senin için söylediklerini, iyi yada kötü, başkaları sadece senin onlara faydalı olup, olmadığına bakar. Başkaları ancak kendi gördükleri kadarı ile bilir seni, Başkaları seni senden iyi tanıyamaz, hiç bir zaman, bilemez seni senden iyi, zira seninle günde yirmi dört saat, yılda 365 gün altı saat birlikte olan yalnızca sensin.

Boş ver uğraşma, kendini anlatmaya, çaban kendini anlatmak için olmasın, Kendini bilmek için çabala, bu söze de yine, Sevgili Mevlanın bir sözü ile koyalım nokta, ”Bizi bilen bilir, bilmeyende kendisi gibi bilir”…

Mustafa Murat Güngör                                                                                                       20.08.2015

About mmuratgungor

Bir biri ardına, devrilen her yıl, insandan, bir şeyler alıp, götürürken, birçok şeyleri de getirip, koyar ömür heybesine. Kaybettiklerimiz uğruna, kazandığımız ve ileriki yaşantımızda, bize fayda sağlayacak her şey TECRÜBEDİR. Her dert, her sıkıntı, her üzüntü, her kayıp, hayatın bize bir şeyler katma, bir şeyler anlatma çabasıdır. Bu çabaya kızarak, kırılarak, küserek, kendi kabuğumuza çekilerek değil, sebebini sorgulayarak, eksikliklerimizi gidererek, fazlalıklarımızı törpüleyerek ve bir daha aynı duruma düşmemek için, evvelce attığımız yanlış adımları, tekrarlamaktan vazgeçerek, hayata verdiğimiz her cevap TECRÜBEDİR… TECRÜBE acıdır ve aynı zamanda paha biçilmezdir zira onu kazanabilmek adına, bir şeyi kaybetmek, bir şeyden vazgeçmek, bir derde katlanmak, bir sıkıntıyı aşmak, kısacası büyük bir bedel ödemek zorundayızdır. Ve zamanla tecrübelerimiz arttıkça, hayatı ve karşımıza çıkarttığı, insanları, olayları ve durumları, daha iyi anlayıp, perde arkasındakileri daha iyi görmeye başlarız… Yeter ki hayatın bizi olgunlaştırmak, kendimize getirmek, dünyaya geliş amacımızı bize hatırlatmak için karşımıza çıkardıklarına, İyi, kötü, hoş, nahoş, demeden, hoş geldin deyip, buyur edebilelim başköşeye ve yaşamış olduğumuz her şeye sevgiyle şükredebilelim… Bu günüme gelmemde, bu günkü ben olmamda, hayatımda kazandığım ve boncuk, boncuk, TECRÜBE tespihime eklediğim, her bir tecrübede, emeği geçen tüm güzel canlara, sevgili aileme, akrabalarıma, dostlarıma, arkadaşlarıma, hayatımın her hangi bir diliminde, yolumuzun kesiştiği güzel yürekli, güzel insanlara, çok teşekkür ediyorum. Hayatıma kattıklarınız için teşekkürler, Bana yaşattıklarınız için teşekkürler, iyi ki varsınız, iyi ki sizleri tanıdım, sağ olun, var olun… Her dem sevgi, dostluk ve muhabbetle… Mustafa Murat Güngör 23.05.2014 (c) Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu yazı HZ.MEVLANA, MAKALE içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.