Şems-i Tebrizi Yirmi Altıncı Kural


Şems 26.kural

Günaydın, aydın, sağlıklı, mutlu, huzurlu, sevgi dolu, hayırlı bir gün diliyorum dostlarıma. Şems-i Tebrizin dediği gibi hepimiz bir birimize görünmez iplerle bağlıyız. İnsan olan, başkasının çektiği acıları kendi yüreğinde hisseder, insan olan o acıyı kendinde de hissedeceğinden başkasına acı çektirmez, insan olan acı çekenin acısını dindirmek adına elinden geleni yapar. İnsan olan her şeye ve her kese derin bir sevgiyle yaklaşır, hoş görülü, fedakar ve iyi niyetlidir. Dünya üç günlüktür, dün geçti gitti, gelecek henüz gelemedi, demek ki gün bu gün, şu an, içinde bulunduğumuz zamandır. Geçmişte ne yaptıysak yapalım değişmez ancak an itibariyle her şeye yeniden başlamak şansımız var. Anda yapacağımız her güzellik geleceğimizin de güzel olmasını sağlayacaktır. Haydi hep beraber sevgi, dostluk ve muhabbetle, daha iyi ve daha güzel bir gelecekte yaşamak için, çocuklarımızın daha iyi bir geleceğe sahip olması için bu gün yeniden başlayalım güne daha bir sevgi ile, daha hoş görü ile, daha dostça, daha güzel hislerle yeniden başlayalım, her şeye ve her kese, daha bir güler yüzlü, daha samimi, daha hoşgörülü yaklaşalım…
Her dem sevgi, dostluk ve muhabbetle…

– Yirmialtıncı Kural:
Kainat yekvücut, tek varlıktır. Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma, bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını yakma.Unutma ki dünyanın öteki ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir.
Ve bir kişinin saadeti, herkesin yüzünü güldürebilir…
Şems-i Tebrizi

About mmuratgungor

Bir biri ardına, devrilen her yıl, insandan, bir şeyler alıp, götürürken, birçok şeyleri de getirip, koyar ömür heybesine. Kaybettiklerimiz uğruna, kazandığımız ve ileriki yaşantımızda, bize fayda sağlayacak her şey TECRÜBEDİR. Her dert, her sıkıntı, her üzüntü, her kayıp, hayatın bize bir şeyler katma, bir şeyler anlatma çabasıdır. Bu çabaya kızarak, kırılarak, küserek, kendi kabuğumuza çekilerek değil, sebebini sorgulayarak, eksikliklerimizi gidererek, fazlalıklarımızı törpüleyerek ve bir daha aynı duruma düşmemek için, evvelce attığımız yanlış adımları, tekrarlamaktan vazgeçerek, hayata verdiğimiz her cevap TECRÜBEDİR… TECRÜBE acıdır ve aynı zamanda paha biçilmezdir zira onu kazanabilmek adına, bir şeyi kaybetmek, bir şeyden vazgeçmek, bir derde katlanmak, bir sıkıntıyı aşmak, kısacası büyük bir bedel ödemek zorundayızdır. Ve zamanla tecrübelerimiz arttıkça, hayatı ve karşımıza çıkarttığı, insanları, olayları ve durumları, daha iyi anlayıp, perde arkasındakileri daha iyi görmeye başlarız… Yeter ki hayatın bizi olgunlaştırmak, kendimize getirmek, dünyaya geliş amacımızı bize hatırlatmak için karşımıza çıkardıklarına, İyi, kötü, hoş, nahoş, demeden, hoş geldin deyip, buyur edebilelim başköşeye ve yaşamış olduğumuz her şeye sevgiyle şükredebilelim… Bu günüme gelmemde, bu günkü ben olmamda, hayatımda kazandığım ve boncuk, boncuk, TECRÜBE tespihime eklediğim, her bir tecrübede, emeği geçen tüm güzel canlara, sevgili aileme, akrabalarıma, dostlarıma, arkadaşlarıma, hayatımın her hangi bir diliminde, yolumuzun kesiştiği güzel yürekli, güzel insanlara, çok teşekkür ediyorum. Hayatıma kattıklarınız için teşekkürler, Bana yaşattıklarınız için teşekkürler, iyi ki varsınız, iyi ki sizleri tanıdım, sağ olun, var olun… Her dem sevgi, dostluk ve muhabbetle… Mustafa Murat Güngör 23.05.2014 (c) Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu yazı ŞEMS-İ TEBRİZİ içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.