
Dünyadaki tek şeytan kendi kalplerimizdedir . Savaşlarımızı sadece kalplerimizde yapmalıyız…
Gandhi
İnsanın dünyada yapacağı en güzel ve anlamlı savaş, içindeki şeytanla, yani nefsi ile yapacağı savaştır. Nefs, içinizdeki, hep aç gözlülüğü, bencilliği, zalimliği, acımasızlığı, nefreti, ihaneti, kıskançlığı kibri, kısacası kötülüğü emreden, iyilikten, iyilik yapmaktan, iyi, hoşgörülü, sevgi dolu olmaktan men eden sestir. İçinizi dinleyin olumsuz bir ses duyduğunuzda bilin ki o ses nefsinizin sesidir, buna karşın o kötülüğü yapmanı istemeyen ikinci bir ses duyarsan o da vicdanının yani gönlünün sesidir. Sen kulağını hangisine daha çok verirsen, hangisini daha çok dinlersen o ses daha gür ve baskın çıkmaya başlar. kulağını verdiğin sesi iyi seç.
Bir kızıl derili hikayesi vardır, bu nefs ile gönlü insanın içinde devamlı kavga eden iki kurda benzetir hangisinin galip geleceği hangisini besleyeceğinize bağladır. Sizi hangisini daha çok beslerseniz beslediğiniz kurt galip gelecektir.
Dünya kısa metrajlı bir film, kısa bir süre için geldik, ev sahibi değil misafiriz hepimiz, bunu anlamak, bu dünyayı sahiplenip, onun için savaşlar yapmak yerine, kendimizi tanımak, kendimizi bilemek ve öğrenmek için çaba sarf edelim. Bu gün varız yarın yok, bize bağışlanan zamanı iyi, güzel, doğru, hayırlı ve sevginin, hoşgörünün, iyiliğin hakim olacağı işler için kullanalım, kulağımızı gönlümüze verelim, iyi olan kurdu besleyelim…
Her dem sevgi, dostluk ve muhabbetle, daha güzel ve daha yaşanılası bir dünyada yaşamak dileğiyle hoş kalın, hoşluklar içinde yaşayın…
Mustafa Murat Güngör
09.08.2015
Beğendiysen Dostlarında Beğenebilir. Paylaşmaya ne dersin ?
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
About mmuratgungor
Bir biri ardına, devrilen her yıl, insandan, bir şeyler alıp, götürürken, birçok şeyleri de getirip, koyar ömür heybesine. Kaybettiklerimiz uğruna, kazandığımız ve ileriki yaşantımızda, bize fayda sağlayacak her şey TECRÜBEDİR.
Her dert, her sıkıntı, her üzüntü, her kayıp, hayatın bize bir şeyler katma, bir şeyler anlatma çabasıdır. Bu çabaya kızarak, kırılarak, küserek, kendi kabuğumuza çekilerek değil, sebebini sorgulayarak, eksikliklerimizi gidererek, fazlalıklarımızı törpüleyerek ve bir daha aynı duruma düşmemek için, evvelce attığımız yanlış adımları, tekrarlamaktan vazgeçerek, hayata verdiğimiz her cevap TECRÜBEDİR…
TECRÜBE acıdır ve aynı zamanda paha biçilmezdir zira onu kazanabilmek adına, bir şeyi kaybetmek, bir şeyden vazgeçmek, bir derde katlanmak, bir sıkıntıyı aşmak, kısacası büyük bir bedel ödemek zorundayızdır.
Ve zamanla tecrübelerimiz arttıkça, hayatı ve karşımıza çıkarttığı, insanları, olayları ve durumları, daha iyi anlayıp, perde arkasındakileri daha iyi görmeye başlarız…
Yeter ki hayatın bizi olgunlaştırmak, kendimize getirmek, dünyaya geliş amacımızı bize hatırlatmak için karşımıza çıkardıklarına, İyi, kötü, hoş, nahoş, demeden, hoş geldin deyip, buyur edebilelim başköşeye ve yaşamış olduğumuz her şeye sevgiyle şükredebilelim…
Bu günüme gelmemde, bu günkü ben olmamda, hayatımda kazandığım ve boncuk, boncuk, TECRÜBE tespihime eklediğim, her bir tecrübede, emeği geçen tüm güzel canlara, sevgili aileme, akrabalarıma, dostlarıma, arkadaşlarıma, hayatımın her hangi bir diliminde, yolumuzun kesiştiği güzel yürekli, güzel insanlara, çok teşekkür ediyorum. Hayatıma kattıklarınız için teşekkürler, Bana yaşattıklarınız için teşekkürler, iyi ki varsınız, iyi ki sizleri tanıdım, sağ olun, var olun…
Her dem sevgi, dostluk ve muhabbetle…
Mustafa Murat Güngör
23.05.2014
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.