Gitmek ile kalmak arasında ince bir çizgi vardır. Ondan sebep insan, ne zaman gideceği, ne zaman kalacağı konusunda hep bocalar durur.
Seviyorsanız, eğer gerçekten seviyorsanız, gitmekten yana da olsa aklınız, durup birde yüreğinizin sesini dinlemeye çalışın zira akıl korkaktır, mantık süzgecini kullanır ve acı çekmekten korktuğu için kaçmak yolunu seçer.
Yürek daha derin hislere sahiptir, zira yol göstericisi gönül denen bir cevherdir ve karşınızdaki yürekle daha süzgeçsiz, daha gerçek ve daha saf bir iletişim kurar.
Akıl akıla yalan söylemeyi becerir ama yürek, yüreğe yalan söylemez, söyleyemez zira gönül buna müsaade etmez.
Ve bundan sebep gönlü dinlediğinizde kalmanız gereken yerden gitmekten, gitmeniz gereken yerden de kalmaktan kurtulursunuz.
Sevgili Mevlana’nın söylediği gibi
“Küsmek ve darılmak için,
Bahaneler aramak yerine,
Sevmek ve sevilmek için
Çareler arayın.”
Zira neyi arıyorsanız onu bulursunuz. Bulduğunuz aradığınızın aynasıdır, gitmek istiyorsanız er ya da geç gitmek içi bahaneler bulursunuz, Kalmak istiyorsanız kalmak için bahaneler bulursunuz.
Siz neyi istiyorsunuz?
Niye istiyorsunuz ?
Gerçekten istiyor musunuz?
Sevgi dolu hissediyor musunuz?
Güvende hissediyor musunuz?
Mutlu hissediyor musunuz?
Yüreğinize bir sorun,
Ondan gelecek cevabı sabırla bekleyin.
Gideceksiniz ondan sonra gidin,
Kalacaksanız ondan sonra kalın…
Mustafa Murat Güngör
31.05.2020