Yaşarken, o kadar çok kırılırız ki, bir daha kırılmamak için, her seferin de, bir kat tuğla daha döşeriz gönül evimize. Neden sonra farkında olmadan ördüğümüz bu yüksek duvarlar arasında kaldığımızı fark ederiz, duvarlar yüksektir, hem de penceresiz, kimse sizi kıramaz, kırılma riski yoktur ama karanlık, izbe ve ıssızdır gönül evimiz.
Bunu fark edebilmek bile bir kurtuluştur, içinde bulunduğu bu karanlıktan, eğer gerçekten isterse insan. Zira o duvarları örecek gücü olan insan, onları yıkabilecek güçte olduğunun da farkına varmıştır.
Bizler sevgi üzerine yaratılan varlıklarız ve sevgisiz yaşayamayız. Karşımıza çıkan her yanlış insan, biz sevmeye devam ettikçe, en sonunda bulacağımız doğru insanın, kıymetini bilmemiz ve gerçek sevgiye ulaştığımızda onu layığı ile sevebilmemiz için karşımıza çıkan sınavlardır. Sınavlardan, yılmadan, çıkardığımız dersler ile bir sonraki sınava hazırlanmalıyız ki en sonunda, gerçek aşk mükafatına kavuşa bilelim.
Şimdi seçim senin, ya doğana uygun bir şekilde hareket eder tüm duvarlarını yıkar gerçek sevgiyi ararsın ya da duvarlarına bir kat daha ekler, karanlıklarda risksiz ve fakat sevgisiz yaşarsın.
Seçimi yapacak olanda, seçimini gerçekleştirecek güçte sensin, senin yüreğin, içine bak, doğru seçeneği göreceksin…
Her dem sevgi, dostluk ve muhabbetle…
Mustafa Murat Güngör
29.05.2015
